Share This:

Mühendislerin Sektördeki Önemi ve Sektöre Sağladığı Fayda

Dr.Sabit Tunçel(Mba)
Ağaçişleri End.Y.Müh.

Üniversitelere Düşen Görevler

Mühendislik min. maliyet, min. kayıp, min. zamanda ve min. iş gücü ile max. verimi elde etme sanatıdır.

Yeni mezun bir kişinin orman ürünleri endüstrisinde verimli olabilmesi için. Öncelikle imalat konusunda yeterli tecrübeyi kazanması gereklidir. Bunun içinde en az iki yıl orman ürünleri endüstrisinin imalat kolunda tecrübe kazanması gerekmektedir. Ancak bundan sonra üretim planlama, satış, pazarlama, kalite kontrol, proje, ar-ge veya satın alma departmanlarına geçmesi gerekmektedir. Aksi taktirde sektörün beklentilerine yanıt verememektedir. Ancak günümüzde sektörün gelişimini tamamlamamış olması ve iş kaygısı insanları farklı alanlara da faaliyet göstermesine itmektedir. Buda iş hayatında karşımıza olumsuz gelişmeler olarak çıkmaktadır. Bu olumsuzlukların ortadan kalkması için öncelikle sektörümüzdeki işverenleri bilinçlendirmek gerekmektedir. Bu görevde tamamen bizlere düşmektedir. Eğer bizler sektörde mühendislik verileri ile hareket etmeyi işverenlere öğretirsek ve bunun verimliliğe katkısını rakamsal olarak ispatlarsak işveren o saatten sonra mühendisin ne iş yaptığını ve gerekliliğine inanarak çalışmak isteyecektir. Bizler bu zamana kadar bunun mücadelesini verdik ve işverenleri belli bir seviyeye getirdik. Artık imalatçılar imalatın üretim formsuz olmayacağını, üretimin raporlanarak verimliliği nasıl artırmak gerektiğini tartışır oldular. Fakat bu son derece hassas olan üretim ve üretimin planlanması konusu, aynı kalite sistemi veya ISO 9000 sistemi gibi sihirli değnek beklentilerine yol açmaktadır. Bu nedenle mühendisin yapması gereken en önemli konu teorik bilgiyi son derece kısa sürede pratiğe döküp bunu çalışanlara anlatarak onlarında katılımını sağlamaktır. Aksi taktirde çalışanlar ve işveren üretim planlama sistemini kırtasiye yoğunluğundan başka bir şey görmemektedir. Buradaki ince ayrımı çok iyi yapmamız gerekmekte. Aksi taktirde üretim planlama işveren ve işçi gözünde levha optimizasyonu, kalite kontrol ise bitmiş ürünün sağına soluna bakmaktan öte bir şey algılanmamaktadır. Ne yazık ki; mühendislerden bazıları da bunu bu şekilde algılamakta, kalite kontrol diye adlandırdığımız kalite güvence sisteminde mühendisin görevi kalite sistemini kurmak ve bunun prosesler arası bağlantılarını düzenlemek, kontrol aralıklarını tespit etmek, raporlama sistemini oluşturmak, hatalı üretim anında müdahale şeklini ve izlenebilirliğini sağlamak olması gerekirken, bizim mühendisimiz kontrolü kendisinin yapacağını algılayıp birde yanlış yöntem izlemekte. Bu konuda yaşadığım bir örnek: kavelyanın kontrolü (OEM).

Üretimde çalışan mühendislerimiz ise konuya hakim olmadıkları zaman çalışan usta veya operatörün oyuncağı oluyorlar. Bizler buna hiç bir zaman izin vermedik ancak mühendis de kendisinin bu konudaki eksikliğini görüp tamamlama yoluna gitmesi gerekmektedir. Yine üretim ile ilgili yanlış anlaşılan konu mühendis hiçbir zaman işçinin çobanı olmadığını kabul etmeli aksi taktirde usta veya operatörün başında bekleyen çobandan farkı kalmamakta. Bu konuda yaşadığım örnek: kenar bantlama 3000mt. (AEM)

Orman ürünleri endüstrisinde görev yapan bir mühendisin asli görevi işletmeyi en verimli şekilde çalışmasını sağlamaktır. Yukarıda verdiğim örnekleri arttırmak son derece kolay çünkü her gün bambaşka örnekler yaşamak olası. Bu da gösteriyor ki; üniversitelerimiz sanayinin bu insanları nerelerde nasıl fayda beklentisinde olduğunu, mezunların nerelerde eksik kaldığını hangi konuların daha detaylandırılması gerekliliğinin üzerinde durulmaması, eğitimin tamamen teorik olması sanayii ile işbirliğinin bulunmaması. Mezun olup mühnedisim diye yeni piyasaya çıkan kişilerin aslında daha mühendis olamadıklarını kusura bakmayın benim yanıma geldiğinde ben kendilerine söylüyorum eğer 1 haftada işten atılmadı ise 2 sene sonra mühendis formasyonunda iş yapabilir düzeye gelmektedir. Yalnız bu konuyu yanlış anlamayın ama özel sektör üniversite gibi değil adam sizden en kısa zamanda doğru ve işleyen bir çözüm bekliyor. İşte siz onun için artık sihirli değnek siniz. Zamanınız sınırlı olanaklar kısıtlı ve bu çerçevede çözüm hatasız olmalı, dolayısıyla hata şansınız hiç yok. Yıllarca doğru yapın bir hata da tüm yaptığınız doğrular artık yoktur, çünkü siz hatalısınız.

Üniversiteler de bu düzeyde verilen eğitim, hepimiz bu sıralardan geçtik ve çok iyi biliyorum ki yeterli değil. Her şeyden önce bizlerin sektördeki görevi orta kademe veya üst kademe, ama yöneticilik. Bu enteresan bir kavram ben yöneticiyi “usturmacaya” benzetiyorum, her iki tarafında zedelemeden işiniz gereğini yapacaksınız işte bu sanatın detayları fakültelerimizde yok.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir