Share This:

Ağaç Malzeme Fiziksel Özelliklerinin Şematik Rehber İle Belirlenmesi

Prof.Dr. İlker USTA

Şematik Rehber; ağaç malzeme fiziksel özelliklerinin deneysel ve teorik olarak belirlenmesinde veri derleme edinimi açısından temel bir süreç olarak ağaç malzeme konusunda çalışan araştırmacılara kolaylıklar getirmesi amacıyla, İlker Usta (Hacettepe Üniversitesi) ve Mike Hale (University of Wales) tarafından geliştirilerek takdim edilmiştir. Söz konusu şematik rehber, 6-10 Haziran 2004 tarihleri arasında Slovenya’nın Ljubljana kentinde gerçekleştirilen 35. Uluslararası Ahşap Koruma Araştırma Grubu (IRG: The International Research Group on Wood Protection) Yıllık Toplantısı’nda özgün bir bildiri olarak sunulmuştur (Bildiri Kodu: IRG/WP 04-20298).  

Bu teknik yazıda; ahşap koruma (emprenye) uygulamalarına etkisi bağlamında ağaç malzeme fiziksel özellikleri tanıtılmış ve öngörülen şematik rehber kullanımı hakkında bilgi verilmiştir.

A Novel Guide For Determination Of Physical Properties Of Wood

A guide and flow chart have been designed by Ilker Usta (Hacettepe University, Turkey) and Mike Hale (University of Wales, UK) to give an ideal experimental sequence for wood scientists to determine wood physical properties for preservation permeability studies. This novel guide was originally presented at the 35th Annual Meeting of the International Research Group on Wood Preservation held in Ljubljana, Slovenia, 6-10 June 2004 (Document No: IRG/WP 04-20298).

A novel guide give many advantages to the wood scientists due to its easy to use for data assembly and the experimental processing, i.e. wood anatomy, density, dimensional stability, moisture content, fibre saturation point, processing, kiln and oven drying, liquid permeability and subsequent data handling.

In this article, “a novel guide” was introduced in Turkish.

1. Giriş

İnsanların kullandığı çeşitli yapı malzemeleri içerisinde, ahşap (başka bir deyişle ağaç malzeme) en eski ve kullanım alanları bakımından en yaygın malzemelerden biridir. Medeniyetin başlangıcından bu yana dek, barınma ile ısınma ve yemek pişirme ihtiyaçlarını karşılamada insanlar tarafından öncelikli olarak kullanılan bir malzeme olan ahşap, kuramsal olarak bütün ağaçlardan elde edilebilen, sosyal yaşamın ve teknolojik uygulamaların gereksinim duyduğu değişik kullanım alanları dahilinde kendine özgü nicelik ve nitelik özelliklerine sahip doğal bir malzemedir. Bozkurt (1986) tarafından bahsedildiği üzere, bugün günümüzde odun hammaddesinin (ve ahşabın) kullanış yerleri çok kapsamlı bir hale gelmiş olup 6000 kadar sayıdaki değişik alanda yaygın olarak kullanıldığı söylenmektedir. Aslen bina yapımında (ve binaların çatı, kapı, pencere, parke ve merdiven elemanlarının konstrüksiyonlarında) kullanılan ahşap, mobilyacılıkta muhtelif eşyaların üretiminde de temel bir gereç olarak kullanılmaktadır. Ahşap; bir malzeme olarak bu alanlarda masif blok olarak kullanılırken, değişik modifikasyonlara tabi tutularak üst yüzey kaplama malzemesi haline dönüştürülebilir, kağıt hammaddesi olarak istifade edilebilir ya da kontrplak, yonga levha ve lif levha gibi ahşap esaslı değişik levha malzemelerinin elde edilmesinde de kullanılabilir. Ağaçlardan elde edilen odun; suni ipek, selofan, fotoğraf filmleri, patlayıcı maddeler, sentetik sünger, bazı plastikler, etil alkol, metanol, asetik asit, özel hayvan yemi, sentetik vanilin gibi başkaca birçok maddenin de ham maddesini teşkil etmektedir.

Ahşabın bu denli olabildiğince çok çeşitli kullanılış yerinin olması, ağaç malzemenin anatomik yapısı ile fiziksel ve mekanik özelliklerinden ve kimyasal bileşiminden ileri gelmektedir (Bozkurt, 1986). Yoğunluğunun (özgül ağırlığının) düşük olmasına karşın direncinin yüksek olması, hafifliğine nazaran yüksek taşıma gücüne sahip olması, el aletleri ve makineler ile kolay işlenebilmesi, istenilen biçim ve tarzda şekil verilebilmesinin kolay olması, çivilenme kabiliyetinin ve vida tutma özelliğinin yüksek düzeyde bulunması, ısı ve elektriğe karşı üstün bir izolasyon (yalıtım) maddesi olarak kullanılabilmesi, istenilen seviyede akustik değerlere bezenebilmesi, kaynağının yenilenebilir olması suretiyle dünyanın her yerinde yetiştirilen ağaçlardan tedarik edilmesinin süreklilik taşıması ahşabın bariz özellikleri olarak değerlendirilebilir. Ancak, ahşap; arzu edilmeyen bazı özelliklere da sahiptir. Ateş karşısında tutuşarak yanabilir, böcek ve mantar gibi zararlıların tahribatına maruz kalabilir, çürüyebilir. Higroskobik oluşuna bağlı olarak su alıp vermesi nedeniyle boyutsal ölçülerinde değişmeler meydana gelebilir. Elde edildiği ağacın şekli ve büyüklüğü dolayısıyla ahşap belirli büyüklük sınırlarını aşamayabilir ve genetik ya da yetişme muhiti olarak tanımlanan çevresel faktörlerin etkileri yüzünden değişik kalite özelliklerinde bulunabilir.

Yukarıda kısaca değinildiği gibi, ahşabın doğal haldeki dayanıklılığı (yani, kullanım yerindeki değişik çevresel faktörlere karşı gösterdiği doğal dayanma süresi) yeteri kadar uzun olamamaktadır. Bunda, ahşabı tahrip ederek özelliğini bozan çeşitli biotik (bitkisel, hayvansal) ve abiotik (fiziksel, kimyasal, mekanik) zararlıların oldukça büyük bir etkisi vardır (Tsoumis, 1991; Eaton & Hale, 1993). Buna göre, ahşabın ve her çeşit mamullerinin özelliklerini bozan veya tahrip eden zarar ve zararlılar aşağıdaki gibi kısaca tanıtılabilir (Nicholas, 1973; Usta & Hale, 1998): 

  • Ahşap; bitkisel (çeşitli çürüklükler yapan mantarlar) ve hayvansal (böcekler, termitler, deniz suyu içerisinde yaşayan oyucu midye, limnoria ve chelura) zararlılar karşısında yeterince dayanıklı değildir ve bunların etkileri karşısında kısa sürede çürümekte veya özelliğini önemli ölçüde kaybetmektedir.
  • Fiziksel faktörlerden; ateş ve rutubete karşı da emniyetli değildir. Çünkü, yüksek sıcaklık ahşabın yanarak yok olmasına sebep olmakta, yüksek rutubetlilik ise; mantar, böcek ve benzerlerinin ahşapta yaşaması için en uygun ortamı sağlamaktadır. 
  • Kimyasal faktörlerden; metal, asit ve bazı kimyasal maddelerin korozyon, bozuşturma, renk değiştirme gibi olumsuz etkileri karşısında ahşap dirençli değildir ve kimyasallar karşısında yapısal olarak yıkımlanma eğilimi gösterir.
  • Mekanik faktörlerden; basınç, sürtünme, şok ve çarpma olayları karşısında oldukça hassastır ve bunların etkisine bağlı olarak ahşapta yüzeysel aşınma, deformasyon (şekil değiştirme) ve kırılma oluşabilir. 

Günümüzde bilim ve teknik alanındaki gelişmeye bağlı olarak, teknolojik devinimin orman ve ağaçişleri endüstrisine aktarılması suretiyle ahşabın tahribatına neden olan yukarıda bahsedilen unsurların etkilerinin bütünüyle ya da kısmen engellenebilmesi mümkündür. Buna göre, geniş ölçüde ahşabı tahrip eden her türlü biotik ve abiotik zararlılara karşı ağaç malzemenin dayanıklılığını artırmak için, uygun biçimde emprenye edilerek korunması kaçınılmaz bir gerçek olarak ortadadır. İlhan (1976)’a göre, yaygın bir şekilde uygulanan emprenye yöntemlerinden beklenildiği gibi yeterli düzeyde etkili sonuçlar alabilmek için aşağıdaki unsurların çok iyi bilinmesi ve bunların gereğince uygulanması/önemsenmesi bir ön koşul olarak nitelenmelidir:

  • Heterojen bir yapıya sahip olan ağaç malzemenin anatomik yapısı ve fiziksel özellikleri
  • Ahşaba zarar veren her türlü çevresel faktörlerin nicelikleri
  • Koruma işleminde kullanılan kimyasal emprenye maddelerinin yapı ve etki şekilleri
  • Emprenye maddesinin ağaç malzeme içerisindeki akışını oluşturan hidro-dinamik etmenlerin etkisine ait bütün karakteristik özellikler

2. Ağaç Malzeme Fiziksel Özellikleri

Uygulanan herhangi bir emprenye (ahşap koruma) işlemiyle ağaç malzemeye yüklendirilmesi öngörülen koruyucu sıvının içerilme düzeyi (sıvı absorpsiyon miktarı), ağaç malzeme fiziği çerçevesinde değerlendirildiğinde; ağaç türü, özgül ağırlık, porosite (hücre boşluğu oranı), rutubet miktarı gibi unsurların etkisi ve/veya yönlendirmesi ile biçimlenir (Arsenault, 1973; Nicholas & Siau, 1973). Bu faktörlerin olası muhtemel etkileri, ağaç malzeme koruma uygulamalarında hedeflenen başarı potansiyeline niceliksel olarak yansır ve neden-sonuç ilişkisini belirginleştirir (Siau, 1971; 1984). Başka bir deyişle, ağaç malzeme fiziği kapsamında irdelenen bu özelliklerin koruma uygulamalarına doğrudan yada dolaylı etkileri olduğu için, bunların birbirini ne şeklide yönlendirmekte olduğu tutarlı bir biçimde betimlenerek yorumlandığında, koruyucu sıvının ağaç malzeme tarafından içerilmesi düzeyi anlamlı hale gelir ve eşdeş diğer  tüm uygulamalar açısından geçerli bir niteliğe dönüşebilir (Usta, 2004). Bu durumda, öngörülen koruma işlemiyle ilgili faktörlerin ve kullanılacak koruyucu sıvının karakteristik özelliklerinin ötesinde, emprenye işlemine tabi tutulacak ağaç malzemenin mevcut fiziksel özelliklerinin belirlenmesi gereklidir.     

Genel olarak ağaç malzeme fiziksel özellikleri, odunun strüktürel/anatomik yapısına bağlı olarak fiziksel ve mekanik ağaç teknolojisi kapsamında incelenir (Kollmann & Cote, 1968). Bu çerçevede, olası muhtemel her türlü ağaç malzeme fiziksel özellikleri, mevcut anatomik yapının niceliksel açıdan bir göstergesidir ve mekanik özellikleri doğrudan ya da dolaylı bir şekilde etkileyen en önemli unsurdur (Wardrop & Davies, 1961; Petty, 1970). Kapsamları açısından, ağaç malzeme fiziksel özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Bozkurt & Göker, 1987; Tsoumis 1991):

  • Özgül ağırlık, hacim-ağırlık, porosite (hücre boşluğu oranı)
  • Sorpsiyon (su alma/verme yeteneği), rutubet miktarı, lif doygunluğu noktası, boyutsal çalışma (daralma/genişleme performansı)
  • Geçirgenlik, kapilarite (yüzey gerilimi), difüzyon
  • Akustik özellikler
  • Termik özellikler
  • Elektriksel özellikler

Söz konusu bu fiziksel özellikler genel başlıklar olup, her biri kendi içerisinde başkaca ayrıntılara da sahiptir. Bununla birlikte, ağaç malzeme fiziği kapsamında fiziksel özelliklerin belirlenmesiyle ilgili olarak geçmişte yapılmış çok sayıdaki araştırma verileri, bu özelliklerin bir çoğunun doğrudan ya da dolaylı bir biçimde birbiriyle ilişkili olduğunu ortaya çıkarmıştır (Banks, 1970; McQuire, 1975; Bozkurt, 1986; Flynn, 1995). Bu durum, bir ağaç türü için mevzu bahis olan değişik fiziksel özelliklerden birisinin veya bir kaçının deney yapılarak belirlenmesi halinde, aynı malzemeye ait başka bir özelliğin veya özelliklerin test edilmeden teorik olarak hesaplanıp tanımlanmasına olanak sağlamaktadır (Usta & Hale, 2004). Dolayısıyla, Usta & Hale (2004) tarafından geliştirilen bu şematik rehber; bilimsel açıdan geçerliliği ispat edilmiş temel varsayımlar dahilindedir ve örneğin bir emprenye uygulamasında koruyucu sıvı içerilmesi düzeyi sonuçlarına niceliksel olarak etki eden fiziksel özelliklerin deneysel bir sıra içerisinde belirleniş biçimi açısından oldukça önemlidir.    

3. Şematik Rehber

Şematik Rehber; emprenye edilecek bir ağaç malzemenin strüktürel yapısına bağlı olarak bünyesinde özümseyebileceği koruyucu sıvı içerilme düzeyine etkisi bulunan fiziksel özelliklerin bir süreç dahilinde belirlenmesi amacıyla Usta & Hale (2004) tarafından düzenlenmiştir (Şekil 1). Bu yapılırken: odun anatomisi, ağaç malzemenin genel fiziksel özellikleri, daralma/genişleme anizotropisi, özgül ağırlık, rutubet miktarı, lif doygunluğu noktası, kurutma ve geçirgenlik olmak üzere 8 temel konu bağlamında toplam 93 kaynaktan yararlanılmıştır. Türkçe’ye çevrilmiş şematik rehber Şekil 1’de gösterilmiştir.

Bir ağaç malzeme için vakum/basınç yöntemine göre gerçekleştirilmesi öngörülen emprenye işlemi öncesinde bilinmesi gereken fiziksel özellikler; emprenye edilecek ağaç malzemedeki mevcut rutubet miktarı ile ağaç malzemenin bu rutubetteki özgül ağırlık değeri ve hücre boşluğu (porosite) oranıdır (Eaton & Hale, 1993). Çünkü, rutubet miktarı ile özgül ağırlık ve porozite arasındaki etkileşim, koruyucu sıvı içerilme düzeyini doğrudan etkilemektedir (Bozkurt vd., 1993).

Emprenye işlemi öncesinde belirlenmesi gereken bu değerler, esasen tam kuru haldeki özgül ağırlık (Do) değeri çerçevesinde düşünülmelidir. Çünkü, Do değeri bilinen bir ağaç malzemenin belirli rutubet miktarındaki özgül ağırlığı (DRM), rutubet miktarının %25’den büyük veya küçük olması durumuna göre; Do değerine bağlı bir nicelik olarak değiştiği için, mevcut rutubet miktarının artması halinde, ağaç malzemenin özgül ağırlık değeri artarken hücre boşluğu oranı (P) azalır (Tsoumis, 1991). Ahşabın mevcut hücre boşluğu oranının azalması durumu, HBD% şeklinde tanımlanan olası muhtemel koruyucu sıvı absorpsiyonunun nispeten daha düşük bir düzeyde gerçekleşmesini kaçınılmaz kılacaktır. Bu ilişki, Usta (2004)’e göre, lif doygunluğu noktası (LDN) bağlamında değerlendirildiğinde; LDN üzerindeki rutubetlilik (hücre boşluklarının serbest su ile dolu olması yüzünden buraya absorbe edilecek) koruyucu sıvı miktarının azalmasına neden olmakta, LDN altındaki rutubetlilik ise (hücre boşluklarının tamamen veya kısmen kuru olması sebebiyle) absorpsiyonun yüksek bir düzeyde gerçekleşmesine etki etmektedir. Bu yüzden, optimal sıvı absorpsiyonu açısından, ağaç malzemenin emprenye öncesinde ideal rutubet miktarına kadar kurutulması gereklidir (Wilkinson, 1979). Her ağaç türü için spesifik olarak değişkenlik göstermekle birlikte, vakum/basınç yöntemiyle emprenye edilecek bir ağaç malzemenin ideal rutubet miktarı daima LDN altında gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, LDN; ağaç malzemenin tam kuru haldeki özgül ağırlık (Do) ve hacimsel genişleme yüzdesi (av) değerlerinin bir fonksiyonu şeklinde düşünüldüğünde, olası muhtemel koruyucu sıvı absorpsiyonu açısından önemli bir etmen olarak öne çıkacaktır. Buna göre, emprenye edilecek ağaç malzemenin LDN değerinin yüksek olması, koruyucu sıvının (hücre boşluğuna ek olarak) hücre çeperindeki miseller arası boşluklar tarafından daha fazla içerilmesine etki edeceğinden, hücre çeperine tutunarak bağlanan koruyucu madde miktarının göreceli bir şekilde artmasına katkıda bulunabilecek bir niceliksel unsur olarak değerlendirilebilir. Ancak, ağaç malzeme hücre çeperi yapısının -ağaç türlerine göre- farklı anatomik unsurlar taşıması nedeniyle, koruyucu sıvının hücre çeperindeki miseller arası boşluklara tamamen girmesi mümkün olamayabilir (Smith, 1986; Taylor, 1991). Bunun etkin bir biçimde gerçekleşebilmesi için; uygulanacak emprenye işleminde bazı modifikasyonların yapılması, koruyucu sıvının geçirimlilik özelliğinin yeniden düzenlenmesi, ahşabın bazı özel teknik/teknolojik ön hazırlık işlemlerine tabi tutulması mutlaka gerekebilir (Purslow, 1974; Wilkinson, 1979; Eaton & Hale, 1993; TRADA, 1986).

Yukarıda kısaca değinilen nedenlerden ötürü, gerçekleştirilmesi öngörülen bir emprenye işlemi ile hedeflenen koruyucu sıvı içerilmesi düzeyini doğrudan/dolaylı bir biçimde etkileyen ağaç malzeme fiziksel özellikleri: av, Do, LDN, RM, DRM ve P olarak sıralanabilir. Bunlar, Şekil 1’de gösterilen deney çubuğunun ucundan alınan kısa parçalar (bloklar) kullanılarak tespit edilebilir.

Şekil 1. Şematik Rehber (Usta & Hale 2004).

Şekil 1. Şematik Rehber (Usta & Hale 2004).

Şekil 1. Şematik Rehber (Usta & Hale 2004). Kısaltmalar ve tanımlamalar (alfabetik sıraya göre): BRM (%), fırında kurutmadan önceki başlangıç rutubet miktarı; D0 (g cm-3), tam kuru özgül ağırlık; DRM (g cm-3), belirli rutubet miktarına bağlı özgül ağırlık (RM≤25%, eşit ve/veya küçük % 25 rutubet miktarı, RM>25%, rutubet miktarı % 25’den büyük); HBD (%), emprenye sıvısının ağaç malzeme hücre boşlukları tarafından içerilmesi yüzdesi; KA (g), ağaç malzemenin kurutulduktan sonraki tahmini kuru ağırlığı; LDN (%), lif doygunluğu noktasındaki rutubet miktarı; lod (mm), tam kuru haldeki parça uzunluğu; lx (mm), yaş haldeki parça uzunluğu (T, teğet; R, radyal; L, boyuna); md (g), emprenye öncesi parça ağırlığı; mk (g), fırında kurutma işlemi sırasındaki parçanın ağırlığı; mod (g), tam kuru haldeki parça ağırlığı; ms (g), sıvı akış yönü için yüzey kapatma işlemi yapılmış parçanın ağırlığı; mt (g), emprenye sonrası parça ağırlığı; mx (g), yaş haldeki parça ağırlığı; NKTM (kg m-3), emprenye sıvısının kuru bir toz olarak ağaç malzeme içerisine yüklendirilmiş net miktarı; P (%), ağaç malzeme içerisindeki hücre boşluğu oranı (porosite); Pv (cm3), ağaç malzeme içerisindeki toplam hücre boşluğu miktarı; RM (%), mevcut rutubet miktarı; S (%), emprenye sıvısının konsantrasyonu; SİD (g cm-3), parça hacmine göre belirlenmiş emprenye sıvısı içerilme düzeyi; SİM (g), emprenye sıvısının ağaç malzeme tarafından içerilme miktarı; SİO (g/g), emprenye sıvısının ağaç malzeme tarafından içerilme oranı; TO (g), emprenye sıvısının konsantrasyonuna bağlı kuru tuz oranı; Vd (cm3), fırında kurutulan parçanın hacmi; Vod (cm3), tam kuru haldeki parçanın hacmi.

Genel olarak, ağaç malzemenin yapısal özellikleri; boy artımı ve yaş çoğaltımı gelişim evreleri çerçevesinde, liflere paralel (L: boyuna) ve liflere dik (T: teğet, R: radyal) yönlerde farklı niceliktedir (Dinwoodie, 1981; Bamber & Burley, 1983). Söz konusu her üç anatomik niceliğin kendine özgü işlevsel ve etkisel davranış niteliklerinin olması, koruyucu sıvıların ağaç malzeme içerisindeki akış şekillerini ve dolayısıyla koruyucu sıvının ağaç malzeme tarafından içerilmesi düzeyini doğrudan etkilemektedir (Comstock 1970; Siau, 1971).

Teknolojik uygulama gereği, yuvarlak veya biçilmiş durumdaki ağaç malzeme; tüm yüzeyleri doğal halde (herhangi bir örtücü gereç ile yüzeyleri hiçbir biçimde örtülmemiş olarak) emprenye işlemine tabi tutulur. Bu durumdaki ağaç malzeme içerisine koruyucu sıvının vakum/basınç uygulaması ile girmesinde; hiç kuşkusuz L, T, R yüzeylerinin kombine olarak bir etkisi bulunacaktır. Bununla birlikte, –niceliksel farklılıklar nedeniyle her bir yüzeyin kendine özgü davranış eğilimleri göstermesi yüzünden– yüzeylerin absorpsiyona yönelik katkı biçimi ve oranı her bir yüzey açısından mutlaka farklı değerlerde gerçekleşmektedir (Wardrop & Davies, 1961). Konuyla ilgili yapılan çok sayıdaki araştırmalara göre, koruyucu sıvı içerilme düzeyi (geçirgenlik); liflere paralel yönde her zaman en yüksek seviyede gerçekleşirken, liflere dik yönlerde daha az bir düzeyde gerçekleşmektedir (Comstock, 1970). Geçirgenlik açısından genel olarak bakıldığında, ladin ve göknar gibi güç emprenye edilebilen türlerde, liflere dik yönlerde -özellikle radyal yönde- sıvı absorpsiyon miktarının oldukça az bir düzeyde kaldığı belirlenmiştir (Siau, 1971; Usta, 2001). Bu nedenle, emprenye işleminin sınanması ile ilgili araştırmalarda, koruyucu emprenye maddesinin absorpsiyonu noktasında geçirgenliğin yönlere göre özellikle belirlenmesi ayrı bir önem teşkil edebilir. Buna göre, koruyucu sıvının her üç anatomik yöndeki akışının belirlenmesi amacıyla, Şekil 1’de gösterilen uzun deney parçalarının bazı yüzeylerinin öngörülen/istenilen akış yönüne göre su geçirmez örtücü bir gereçle düzenlenmesi gerekmektedir. Bunun için mevzu bahis olan uygulama, Şekil 2’de gösterilmiştir (Usta, 2001). Yüzey düzenleme işlemi, ağaç türüne göre Pratt (1986) tarafından geliştirilmiş kurutma yönergesi dahilinde, deney parçalarının araştırmada öngörülen rutubet miktarına kadar fırında kurutulmasından sonra gerçekleştirilmelidir.

Şekil 2

Şekil 2

Şekil 2. Emprenye edilecek parçaların sıvı akış yönlerine göre düzenlenmesi (Usta 2001). Emprenye işlemine tabi tutularak geçirgenlik düzeyi belirlenecek deney malzemesinin üzerinde enine, teğet ve radyal olmak üzere üç adet yapısal kesit yüzeyi bulunmaktadır. Söz konusu yüzeylerin her birinin ikişer adet yüzeyi olduğu için, boyuna-radyal-teğet yönlerdeki ideal sıvı akışının sağlanabilmesi açısından gerekli yüzeylerden sadece birisi açık tutulmalıdır. Kombine düzenlemede ise, tüm yüzeyler açık bırakılmalıdır.

4. Sonuç

Bir emprenye (ahşap koruma) uygulamasında; av, Do, LDN, RM, DRM ve P olarak tanımlanan ağaç malzeme fiziksel özelliklerinin HBD% değerine (koruyucu sıvı içerilmesi düzeyine) doğrudan veya dolaylı bir biçimde etkisi bulunduğu için, deneysel uygulama öncesinde bu unsurların mutlaka belirlenmesi gereklidir. Söz konusu bu özellikler, Usta & Hale (2004) tarafından geliştirilen şematik rehber kullanılarak kolayca belirlenebilir. Ağaç malzeme fiziksel özelliklerinin tutarlı ve etkin bir biçimde belirlenebilmesi için, öngörülen araştırma kapsamında kullanılan ahşap test parçalarının şematik rehber uyarınca, bir sıra dahilinde deneylere tabi tutulmaları gereklidir.

Sonuç olarak, birbiriyle ilişkisi bulunan bazı ağaç malzeme fiziksel özelliklerinin nasıl ve ne şekilde hesaplanabileceği şematik rehber ile süreçsel normda formülize edildiğinden, emprenye konusunda gerçekleştirilecek araştırmalarda deneysel düzenleme aşamasında şematik rehber kullanımının özellikle göz önüne alınması, süreç bakımından büyük bir fayda sağlayacaktır.

5846 sayılı yasa gereği lütfen gerektiği gibi kaynak göstermeden alıntı yapmayınız

Kaynakça

Arsenault, R.D. (1973): Factors influencing the effectiveness of preservative systems. In: Preservatives and preservative systems, wood deterioration and its prevention by preservative treatments (ed. by D.D. Nicholas), 2: 121-178, Syracuse University Press, New York.

Bamber, R.K., Burley, J. (1983): The wood properties of Radiata pine.  Commonwealth Agricultural Bureaux, Slough, (84 pp).

Banks W.B. (1970): Some factors affecting the permeability of Scots pine and Norway spruce. Journal of the Institute of Wood Science, 5 (1): 10-17.

Bozkurt, A.Y. (1986): Ağaç teknolojisi. İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, İstanbul, Yayın No: 3403/380.

Bozkurt, A.Y., Göker, Y. (1987): Fiziksel ve mekanik ağaç teknolojisi. İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, İstanbul, Yayın No: 3445/388.

Bozkurt, A.Y., Göker, Y., Erdin, N. (1993): Emprenye Tekniği. İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Yayınları, Yayın No: 3779/425.

Comstock G.L. (1970): Directional permeability of softwoods. Wood and Fiber, 1 (4): 283-289.

Dinwoodie, J.M. (1981): Timber: its structure, properties and utilisation. Macmillan Press Ltd., London (410 pp.)

Eaton, R. A., Hale, M.D.C (1993): Wood: decay, pests and protection. Chapman and Hall Ltd., London (546 pp.).

Flynn, K.A. (1995): A review of the permeability, fluid flow, and anatomy of spruce (Picea spp.), Wood and Fiber Science 27 (3): 278-284.

İlhan, R. (1976): Investigations of the treatability of various commercially significant Turkish timbers. International Research Group on Wood Preservation, Document No: IRG/WP/370E.

Kollmann, F.F.P., Cote, W.A. (1968): Principles of wood science and technology. 1: Solid Wood. Springer-Verlag, Berlin, (592 pp).

McQuire A.J. (1975): Effect of wood density on preservative retention in fence posts. New Zealand Journal of Forestry Science, 5: 105-109.

Nicholas, D.D. (1973): Wood deterioration and its prevention by preservative treatments. Volume 1: Degradation and protection of wood. Syracuse University Press, New York (380 pp).

Nicholas, D.D., Siau, J.F. (1973): Factors influencing treatability of wood. In: Preservatives and preservative systems, wood deterioration and its prevention by preservative treatments (ed. by D.D. Nicholas), 2: 299-343, Syracuse University Press, New York.

Petty, J.A. (1970): The relation of wood structure to preservative treatment. In: The wood we grow, (ed. by Society of Forestry Britain), 29-35, University Press, Oxford.

Pratt G.H. (1986): Timber drying manual (revised by C.H.L. Tumun). Building Research Establishment Report, Aylesbury, (152 pp.).

Purslow, D.F. (1974): Methods of applying wood preservatives, H.M. Stationery Office, London, (26 pp.)

Siau, J.F. (1971): Flow in wood. Syracuse University Press, New York, (131 pp.).

Siau J.F. (1984): Transport processes in wood. Springer-Verlag, Berlin, (245 pp.).

Smith w.b. (1986): Treatability of several north-eastern species with chromated copper arsenate wood preservative. Forest Products Journal, 36 (7/8): 63-69.

Taylor, F.W. (1991): Variations in CCA Penetration and Retention in Loblolly and Shortleaf Pines. Forest Products Journal, 41 (11/12): 25-28.

t.r.a.d.a., (1986): Timber preservation. 3rd edition. Timber Research and Development Association, High Wycombe, (51 pp).

Tsoumis g.t. (1991): Science and technology of wood: structure, properties, and utilisation. Van Nostrand Reinhold, New York, (494 pp.).

Usta, İ. (1993): Türkiye ağaç malzeme emprenye endüstrisinin bugünkü durumu ve geliştirilmesine ilişkin öneriler. Yüksek Lisans Tezi, H.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara (139 s.).

Usta, İ. (2001): Absorption differences of Corsican pine and Sitka spruce treated with Tanalith-C, Technology (Journal of Zonguldak Karaelmas University) (1-2): 95-102.

Usta. İ. (2004): The effect of moisture content and wood density on the preservative uptake of Caucasian fir (Abies nordmanniana (Link.) Spach.) treated with CCA. Turkish Journal of Agriculture and Forestry, 28 (2004): 1-7.

Usta, İ., Hale, M. (1998): Ağaç malzemenin korunması gerekliliği. Yapı Dünyası, Temmuz (28): 50-53.

Usta I, Hale M.D. (2004): A novel guide for the determination of the physical properties of wood including kiln drying and full-cell preservative treatment. The International Research Group on Wood Preservation, IRG/WP: 04-20298.

Wardrop, A.B., Davies, G.W. (1961): Morphological factors relating to the penetrations of liquids into wood. Holzforschung 15 (5): 129-141.

Wilkinson J.G. (1979): Industrial timber preservation. Associated Business Press, London, (532 pp.).

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir